Yazılı anlatı hazırdır ve önümüzdedir, onu okur, çalışır, öğrenir ve hafızanıza kaydedersiniz.
Sözlü anlatı ise yoktur, onu siz hafızanızda çıkarır, yaratır, hayat verir, ağzınızdan çıkan sesinizin yardımıyla, özgün bir makamla onu karşınızdakilere aktarırsınız, tıpkı şuanda benim yaptığım gibi.
14 Mart 2016 Pazartesi
11 Mart 2016 Cuma
Toplum sözleşmesi
İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.
İnsanın ilk uyacağı yasa, varlığını korumak; yapacağı ilk şey de, kendine borçlu olduğum özeni göstermektir. insan kendini bilecek çağa gelir gelmez, nefsinin kurmaya yarayan araçlara değer biçmede tek söz sahibi olduğu için, sonunda kendi kendisinin efendisi olur.
Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil bir zorunluk; olsa olsa bir sakıntı işidir. Güç hak yaratmaz ve insan ancak haklı güce boyun eğmelidir.
Savaş insanın insanla değil devletin devletle olan bir ilişkisidir ve bu ilişkide tekler birbirlerine yalnız rastgele düşmandırlar, İnsan ve yurttaş olarak değil,asker olarak; yurdun üyeleri olarak değil, koruyucuları olarak. Son olarak, devletin düşmanı insanları değil, yine başka devletlerdir; çünkü özleri birbirinden ayrı olan bir şeyler arasında hiçbir gerçek ilişki kurulamaz.
İnsanın ilk uyacağı yasa, varlığını korumak; yapacağı ilk şey de, kendine borçlu olduğum özeni göstermektir. insan kendini bilecek çağa gelir gelmez, nefsinin kurmaya yarayan araçlara değer biçmede tek söz sahibi olduğu için, sonunda kendi kendisinin efendisi olur.
Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil bir zorunluk; olsa olsa bir sakıntı işidir. Güç hak yaratmaz ve insan ancak haklı güce boyun eğmelidir.
Savaş insanın insanla değil devletin devletle olan bir ilişkisidir ve bu ilişkide tekler birbirlerine yalnız rastgele düşmandırlar, İnsan ve yurttaş olarak değil,asker olarak; yurdun üyeleri olarak değil, koruyucuları olarak. Son olarak, devletin düşmanı insanları değil, yine başka devletlerdir; çünkü özleri birbirinden ayrı olan bir şeyler arasında hiçbir gerçek ilişki kurulamaz.
6 Ağustos 2015 Perşembe
Memleketimde insan manzaraları
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz tekerlek ölülerine...
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz,
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz tekerlek ölülerine...
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz,
Memleketimden insan manzaraları
Bakıyorum yukarıya:
Bir denizaltı gemisi görüyorum,
Yukarda, çok yukarda, başımın üzerinde,
yüzüyor elli metre derinde,
balık gibi efendim,
zırhının ve suyun içinde balık gibi kapalı ve ketûm.
Orası camgöbeği aydınlık.
Orda efendim,
orda yeşil yeşil,
orda ışıl ışıl,
orda yıldız yıldız yanıyor milyonlarla mum,
Orda, ey demir çarıklı ruhum,
8 Haziran 2015 Pazartesi
İNSAN
Küçük işlere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyen, hep başkalarını eleştiren şunu yap dediğinde ise o işten kesinlikle kaçan kişilerdir.
Bir ömür içine içine pek çok ömür sığdırırız. İnsanoğlu yaşadıkları ile her gün değişir ve başkalaşır. İstese de istemese de insanoğlu her yaşadığı olayda bir öncekinden daha farklı bir insan olur. Çünkü her olay onu başka bir mezraya çekip onu o olay hakkında farklı düşünmesini sağlar. Öyle ki insanoğlu her gün yaşadığı en ufak bir olaydan hiç ummadığı şekilde etkilenebilir. Onu sokak başında gördüğü bir olay, izlediği bir film, okuduğu bir kitap veya rastgele kendisine isabet eden bir olay onu o eski o olmaktan uzaklaştırabilir. O yüzden hiçbir zaman ben onun gibi düşünmem onunla yan yana gelmem dememek lazım. Bir gün gelir en umulmadık anda hakkında kötü düşündüğün yada tanımadığın ve tanımadığından dolayı hakkında iyi bir şey düşünemediğin kişi seni en yakın arkadaşından veya çevrenden daha iyi anlayabilir. İnsanoğlu tarih boyunca hep tanımadığı şeylere / kişilere mesafelidir.
5 Haziran 2015 Cuma
RÜŞVET
Vali rüşvetçi memurlarına ilginç bir ceza usulü bulmuş. Rüşvet yediği sabit olan memuru tutup dört yolun birleştiği yerdeki ağaca bağlatıp, sonrada eline, yüzüne bal, pekmez sürdürüp sineklerin hücumuna, gelip geçenlerin de seyrine terkediyormuş. Gelip geçenler adamın yüzündeki kıpır kıpır sinekleri gördükçe acıyor, bir şey yapamıyorlarmış. Merhameti çok, muhakemesi az biri tutmuş, cebinden çıkardığı mendille adamın yüzündeki sinekleri kovalamış. Kurtardığını düşünüyormuş ki, eli kolu bağlı adam bağırmış; ne yaptın be adam?
Ne yapayım seni sineklerden kurtardım; kötülük mü ettim?
Elbette demiş bağlı adam ve ilave etmiş Bu sinekler iyice doymuşlardı. Artık beni fazla rahatsız etmiyorlardı. Sen bu doymuşları kovaladın, gittiler. Onlardan boşalan yerlere bu defa açlar gelecek, aç karınlarını doyurmak için yeni hırsla beni yemeye başlayacaklar. Şimdi anladın mı bunu iyilik mi ettin, yoksa kötülük mü?
2 Haziran 2015 Salı
Kapitalizm, Paralel
Bugün serbest piyasa ekonomisinden, yani kapitalizmden daha az sevilen bir şey yoktur. Bugünkü şartlarda hoşlanılmayan her şey kapitalizme yüklenmektedir.
Ateistler Hristiyanlığın hayatta kalmasından kapitalizmi sorumlu tutmaktadırlar. Fakat Papa'nın genelgeleri dinsizliğin ve günümüz insanının günahının yayılmasından dolayı kapitalizmi suçlamaktadır; Protestan kiliseler ve mezhepler de kapitalist açgözlülüğü suçlamada daha aşağı kalmaktadır.
Barış taraftarları savaşları kapitalist emperyalizmin bir sonucu olarak görmektedirler. Nerede ise tüm insanlar yoksulluğun kapitalizmin bir sonucu olduğunda hemfikirdir. Sonuçta kapitalizmi tamamen lanetlemeyen pek az insan bulunduğu gerçeği ortada durmaktadır. ( Ludwig von Mises )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tek Kanatlı Kuş
Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...
-
Kadın egemenliği nerede? Egemenlik nerede mi? Her yerde, her şeyde. Büyük bir kentte mağazaları dolaşın. Buralarda milyonlar yatar, harcana...
-
Talihi yar olmayanlar, çevrelerini suçlarlar. Acı çekenlere merhamet duymaları bundandır. Aşağı yukarı şöyle düşünürler; ben mutsuzum, ka...
-
İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur. İnsanın ilk uyacağı yasa, varlığını korumak; yapacağı ilk şey de, kendine borçlu ol...