Şehirler arası yolculuk değildi, ama kıtalar arası yolculukta bir gece eve giderken, metrobüse son anda kendisini atmıştı.
Kapı ile iki aşık arasında kendisini buldu. Tabi ki bu sıkışıklıkta yapılacak bir şey olmayınca, o da içleri fıkır fıkır olan aşıklara kulak kabarttı.
Konuşmalarından öğrenci oldukları kanısına vardı. Genelde erkekler, kız arkadaşlarını eve davet ederler.
Lakin bu sefer tam tersi bir durum söz konusuydu. Kız, ev arkadaşını aradı. Kız arkadaşının halini hatırını sorduktan sonra evde olup olmadığını sordu.
Evde olduğunu öğrendikten sonra odasını havalandırmasını istedi.
Asıl istediğini de sona bırakmıştı.
Arkadaşı tam telefonu kapatacakken, araya arkadaşıyla geleceğini haber verdikten sonra telefonu kapattı.
Sonrasında sohbetlerine devam ettiler. Tabi ki öğrenciler genelde ya derslerden ya da okuldaki günlerinden bahsederler. Bu tatlı sohbetleri devam ettikçe etti. Ve onlar için zaman hem yavaş hem de hızlı geçiyordu.
Tıpkı Einstein'in dediği gibi zaman görecelidir. Yani insan sevdiği birinin yanında iken saatler saniye gibi, istemediği ya da sevmediği birinin yanında olduğunda ise dakikalar saat gibi geçer.
kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Şubat 2019 Çarşamba
22 Ekim 2018 Pazartesi
rüya
neden? bana ilgi gösteren her kadına aşık olurum.
tanıdıktan sonra da neden erkenden sıkılırım?
sanırım uzun süreli ilişkilere pek alışık değilim.
sanırım bunun nedeni; insanlardan çok çabuk sıkılıp, uzun süreli muhabbet edemediğim için.
örneğin, evliliği her düşündüğümde, ömür boyu sürecek bir ilişkiye kendimi hazır hissettiğimden kimseyle görüşemiyorum.
nedeni çok basit, bağlanmaktan ve birine karşı sorumluluktan da çok korkuyorum.
ama bazen uzun süreli ilişkiler için kendimi hazır hissediyorum.
ama bu his çok uzun sürmüyor.
ben ancak hızlı gerçekleşen bir ilişkiyle birine bağlanabilirim.
yoksa asla bir ilişkiye cesaret edip başlayamam.
hem herkese aşık olmak, hem de hiç kimseye aşık olamamak.
ne kadar ilginç değil mi?
acaba sadece ben mi böyle hissediyorum.
yoksa herkes aynı şekilde mi hissediyor da yalnız kalmamak için mi hiç sevmedikleri insanlarla bir ömür boyu beraber oluyorlar?
tanıdıktan sonra da neden erkenden sıkılırım?
sanırım uzun süreli ilişkilere pek alışık değilim.
sanırım bunun nedeni; insanlardan çok çabuk sıkılıp, uzun süreli muhabbet edemediğim için.
örneğin, evliliği her düşündüğümde, ömür boyu sürecek bir ilişkiye kendimi hazır hissettiğimden kimseyle görüşemiyorum.
nedeni çok basit, bağlanmaktan ve birine karşı sorumluluktan da çok korkuyorum.
ama bazen uzun süreli ilişkiler için kendimi hazır hissediyorum.
ama bu his çok uzun sürmüyor.
ben ancak hızlı gerçekleşen bir ilişkiyle birine bağlanabilirim.
yoksa asla bir ilişkiye cesaret edip başlayamam.
hem herkese aşık olmak, hem de hiç kimseye aşık olamamak.
ne kadar ilginç değil mi?
acaba sadece ben mi böyle hissediyorum.
yoksa herkes aynı şekilde mi hissediyor da yalnız kalmamak için mi hiç sevmedikleri insanlarla bir ömür boyu beraber oluyorlar?
14 Mart 2018 Çarşamba
DÜŞÜŞ
İnsan kendisini sevmeden başkasını sevemez.
Her ne olursa olsun, ten düşkünlüğüm öylesine gerçekti ki, on dakikalık bir macera için bile anamı babamı inkar ederdim, sonra da pişman olurdum elbette.
Kimileri, “sev beni!” diye bağırır, ötekiler, “sevme beni!” diye.
Ama en kötü ve en mutsuzu olan bir bölümü de, “sevme beni, yine de bana sadık kal!” diye.
Hiç kimse zevklerinde ikiyüzlü olmaz.
Öfkelendiğim zamanlar, en iyi çözümün ilgilendiğim kişi için ölüm olacağını düşünüyordum.
Bu ölüm bir yandan bağımızı sürekli kılardı, öte yandan onun baskısını kaldırırdı, ama, başka türlü tasarlanamayacak bir özgürlüğe kavuşmak için ne herkesin ölümünü dilemek, ne de en sonunda dünyayı insansız bırakmak olamazdı.
Benim duyarlılığım ve insan sevgim buna karşıydı.
Artık dostlarım yok, yalnızca yardakçılarım var.
Buna karşılık sayıları çoğaldı onların, tüm insanlık onlar.
Karımızı cezalandırmak için öleceğimizi sanırız, oysa özgürlüğünü veririz ona.
Mutluluğunuz ve başarılarınız, ancak bunları cömertçe paylaşmaya razı olduğunuz takdirde affedilir.
Ama mutlu olmak için başkalarıyla fazla ilgilenmemek gerekir.
Ya mutlu ve yargılanır ya da bağışlanır ve sefil olacaksınız.
Ben insan işlerinin ciddi olduğuna hiç bir zaman derinlemesine inanamamışımdır.
Para için ölen ve bir “mevki” yitirdikleri için umutsuzlanan ya da ailelerinin mutluluğu için büyük tavırlarla kendilerini feda eden o tuhaf yaratıklara şaşkın ve biraz kuşkulu bir gözle bakıyorum hep.
Ben ancak spor yaptığım zamanlarda ve kışlada, kendi zevkimiz için temsil ettiğimiz piyeslerde oynarken gerçekten içten ve coşkulu olmuşumdur.
Tüm insanlar hakkınızda iyi konuştu mu, vay halinize! Ah!
Bize yeryüzü cennetinden kalan tek şey değil midir kadın?
14 Mart 2017 Salı
Aşka ve Kadınlara Dair
Nasıl ki dişi karınca birleşmeden sonra üreme amaçları için artık lüzumsuz, hatta tehlikeli hale gelmiş olan kanatlarını kaybeder, bir kadın da bir veya iki çocuk doğurduktan sonra güzelliğini büyük bölümü itibarıyla kaybeder ve muhtemelen aynı sebeplerden ötürü...
Bir şey ne kadar soylu ve mükemmel ise, onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. Erkek, akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise henüz on sekiz yaşlarında....Fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir. Bu sebepten ötürüdür ki kadınlar, bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar.
Kadınların mizacından, doğalarının en derinlerinde her şeyi erkeği elde etme aracı olarak görme temayülü kökleşmiştir ve başka herhangi bir şeye alakası her zaman asılsız, taklidi bir alakadır, esasen amaçlarına ulaştıracak, yosmalık, yapmacık ve kandırmaca dan müteşekkil dolambaçlı bir yoldan başka bir şey değildir.
Genel olarak kocasına düşkün olmayan bir kadın ondan sahip olduğu çocuklara da sevgi duymaz.
Sahiplenme olmaksızın aşkının karşılık gördüğünü bilmek bir insan için teselli değildir.
19 Şubat 2017 Pazar
Kadın - Erkek
Ruh yaşlı doğar,ama giderek gençleşir. Bu hayatın komedisidir. Beden genç doğar, ama giderek yaşlanır. Bu da hayatın trajedisidir.
Kadına göre ideal erkek, kadınla tanrıçaymış gibi konuşmalı ve kadın sanki çocukmuş gibi idare etmeli. Bütün ciddi talepleri reddetmeli ve şımarıkça istediği herşeyi yerine getirmeli. Kadını kapris yapması için teşvik etmeli ve hayatta bir amaç edinmelerini yasaklamalı. Her zaman kastettiğinden daha fazlasını söylemeli ve her zaman söylediğinden daha fazlasını kastetmeli.
Eğer bir soru sorduysan vereceği cevap tamamen seni ilgilendirmeli. Sahip olunmayan özellikleri övmeli. Ayrıca kadının ihtiyacı olan herşeyi vermeli.
Kadına göre ideal erkek, kadınla tanrıçaymış gibi konuşmalı ve kadın sanki çocukmuş gibi idare etmeli. Bütün ciddi talepleri reddetmeli ve şımarıkça istediği herşeyi yerine getirmeli. Kadını kapris yapması için teşvik etmeli ve hayatta bir amaç edinmelerini yasaklamalı. Her zaman kastettiğinden daha fazlasını söylemeli ve her zaman söylediğinden daha fazlasını kastetmeli.
Eğer bir soru sorduysan vereceği cevap tamamen seni ilgilendirmeli. Sahip olunmayan özellikleri övmeli. Ayrıca kadının ihtiyacı olan herşeyi vermeli.
1 Eylül 2016 Perşembe
Kadın Egemenliği
Kadın egemenliği nerede?
Egemenlik nerede mi? Her yerde, her şeyde. Büyük bir kentte mağazaları dolaşın. Buralarda milyonlar yatar, harcanan insan emeğinin haddi hesabı yoktur. Bu mağazaların yüzde doksanına bir bakın, erkekler için bir şey var mıdır?
Yaşamın bütün lüksü kadınlar tarafından talep edilir ve sürdürülür. Fabrikaları gözünüzün önüne getirin. Büyük bölümü yararsız süsler, arabalar, mobilyalar, kadınlar için ıvır zıvır üretir.
Sırf kadınların geçici hevesleri için milyonlarca insan bu angarya işlerde nesillerdir köle gibi çalışarak yok olmaktadır.
Kadınlar çariçeler gibi insan soyunun yüzde doksan dokuzunu köleleştirmekte, ağır işlerde çalıştırmaktadır. Bunların hepsi, kadınların hor görülmeleri, erkeklerle eşit haklardan yoksun olmaları yüzündendir.
Egemenlik nerede mi? Her yerde, her şeyde. Büyük bir kentte mağazaları dolaşın. Buralarda milyonlar yatar, harcanan insan emeğinin haddi hesabı yoktur. Bu mağazaların yüzde doksanına bir bakın, erkekler için bir şey var mıdır?
Yaşamın bütün lüksü kadınlar tarafından talep edilir ve sürdürülür. Fabrikaları gözünüzün önüne getirin. Büyük bölümü yararsız süsler, arabalar, mobilyalar, kadınlar için ıvır zıvır üretir.
Sırf kadınların geçici hevesleri için milyonlarca insan bu angarya işlerde nesillerdir köle gibi çalışarak yok olmaktadır.
Kadınlar çariçeler gibi insan soyunun yüzde doksan dokuzunu köleleştirmekte, ağır işlerde çalıştırmaktadır. Bunların hepsi, kadınların hor görülmeleri, erkeklerle eşit haklardan yoksun olmaları yüzündendir.
6 Ağustos 2015 Perşembe
Memleketimde insan manzaraları
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz tekerlek ölülerine...
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz,
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz tekerlek ölülerine...
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tek Kanatlı Kuş
Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...
-
Kadın egemenliği nerede? Egemenlik nerede mi? Her yerde, her şeyde. Büyük bir kentte mağazaları dolaşın. Buralarda milyonlar yatar, harcana...
-
Talihi yar olmayanlar, çevrelerini suçlarlar. Acı çekenlere merhamet duymaları bundandır. Aşağı yukarı şöyle düşünürler; ben mutsuzum, ka...
-
İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur. İnsanın ilk uyacağı yasa, varlığını korumak; yapacağı ilk şey de, kendine borçlu ol...