Benim ağzım halkın ağzıdır. Benim konuşmam kibar züppelere kaba gelir. Sözlerim mürekkep hokkalarına ve kalem tilkilerine yabancı gelir.
İnsan, kendisini kutsal ve sağlam bir sevgiyle sevmeyi öğrenmeli. İnsan, kendisine tahammül etmeyi öğrenmeli ve sağa sola dalmamalı. Ben bunu öğretiyorum. Böyle sağa sola bakmaya, diğerkamlık diyorlar. Bundan büyük yalan ve ikiyüzlülük olamaz.
Kendi kendini sevmeyi öğrenmek, bugünden yarına oluverecek bir iş değildir. Aksine bütün sanatların en zoru, en incesi ve çok sabır isteyenidir. İnsanın kendisine ait olan her şey kendinden iyice saklanmıştır ve bütün gömüler içinde en güç çıkarılan, insanın gömüsüdür. Daha beşikteyken bize iyilik ve kötülük diye ağır sözler ve ağır değerler öğretirler.
Evet, hayata katlanmak zordur. Evet, insanın kendisini taşıması güç bir şeydir! Bunun nedeni kendi omuzlarında birçok yabancı şey taşımasıdır.
İnsanda bir çok şey aldatıcıdır. Nice kabuklar pek ince, pek hazin ve pek fazla kabuktur. Bir çok gizli iyilikler ve güçler çok defa açığa çıkmaz.
Yalan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yalan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
25 Şubat 2019 Pazartesi
4 Mayıs 2017 Perşembe
Ey sevgili
Seni tanımadan önce oyunculuk, hayatımın tek gerçeğiydi. Yalnızca tiyatrodayken yaşıyordum. Bütün her şeyin gerçek olduğunu düşüyordum. Bir gece Hippolyta, bir başka gece Helena oluyordum. Beatrice'in sevinci benim sevincimdi, Cordelia'nın acısı benim acım. Hepsine ayrı ayrı inanıyordum.
Benin'le birlikte oynayan insanlar bana Tanrı imiş gibi görünüyorlardı.
Benim dünyam tiyatro salonlarının dekorlarından oluşuyordu. Gölgelerden başka bir şey tanımıyordum, onlar bana gerçekmiş gibi geliyorlardı.
Ta ki sen benim hayatıma girene kadar. Sen geldikten sonra ey sevgili ruhumu hapishanelerden kurtardın. Gerçek hayatın ne olduğunu seninle tanımaya başladım.
Önceki hayatım hep hayali ve gölgelerden oluşuyordu.
Seni tanıyana kadar hayata karşı hep rol yapmışım, seni tanıdıktan sonra ise gerçeğin ne olduğunu ve neye benzediğini gördüm.
19 Mayıs 2016 Perşembe
Yalan üzerine
Yalan söylemek, dışa vurulması gereken bir gerçeği saklamaktır.
Bir kimse, borçlu olmadığı adama sahte para vermekle, onu kuşkusuz aldatır, ama hırsızlık etmiş olmaz.
Genel ve soyut anlamıyla gerçek, nimetlerin en değerlisidir.
Doğruyu söylememek başka, doğru olmayanı söylemek de başkadır; ama her ikisinden de aynı sonuç çıkabilir, çünkü sonuç bir olduğu için başka yola varılamaz. Gerçeğin kimseyi ilgilendirmediği yerde, onun karşıtı olan yanlış da ilgilendirmez; bundan şu çıkar ki, aynı durumlarda gerçeğin tersini söyleyerek aldatan, gerçeği söylemeyerek aldatandan daha çok suçlu değildir; çünkü yararsız gerçekler konusunda yanılmaktan kötü olan bilmemektir.
İnsanın kendisinin ya da başkasının çıkarı için yalan söylemesi, sahtekarlıktır; zarar vermek, ara bozmak için söylenen yalansa, yalanların en bayağasıdır. Ne kendine ne de başkasına kazanç ya da zarar vermeyi düşünmeksizin yalan söylemek, yalan değil, bir tür uydurma oyunudur.
Bir kimse, borçlu olmadığı adama sahte para vermekle, onu kuşkusuz aldatır, ama hırsızlık etmiş olmaz.
Genel ve soyut anlamıyla gerçek, nimetlerin en değerlisidir.
Doğruyu söylememek başka, doğru olmayanı söylemek de başkadır; ama her ikisinden de aynı sonuç çıkabilir, çünkü sonuç bir olduğu için başka yola varılamaz. Gerçeğin kimseyi ilgilendirmediği yerde, onun karşıtı olan yanlış da ilgilendirmez; bundan şu çıkar ki, aynı durumlarda gerçeğin tersini söyleyerek aldatan, gerçeği söylemeyerek aldatandan daha çok suçlu değildir; çünkü yararsız gerçekler konusunda yanılmaktan kötü olan bilmemektir.
İnsanın kendisinin ya da başkasının çıkarı için yalan söylemesi, sahtekarlıktır; zarar vermek, ara bozmak için söylenen yalansa, yalanların en bayağasıdır. Ne kendine ne de başkasına kazanç ya da zarar vermeyi düşünmeksizin yalan söylemek, yalan değil, bir tür uydurma oyunudur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tek Kanatlı Kuş
Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...