SEVGİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SEVGİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mayıs 2017 Pazar

Gerçeğin İki Yüzü (The Last Face)




Yetenekli ve çekici bir doktor Afrika'nın çatışma bölgelerinden birinde görevini sürdürmektedir ve bu esnada aynı bölgede çalışan birine aşık olur. Aşk ikisi için de başlamış olsa da aşkı ile son derece tehlikeli olan ve ciddi mesai isteyen işini dengede tutmak bir hayli güç olacaktır. Savaş yıkıntıları arasındaki Liberya'da, onları çevreleyen çatışmanın en iyi nasıl çözülebileceği üzerine ortak bir tutkuyla savaşan Miguel ve Wren, ilişkilerini olağanüstü zor koşullarda canlı tutmanın bir yolunu bulmalılardır.
Erin Dignam'ın senaryosunu yazıp ünlü aktör Sean Penn'in yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Charlize Theron, Adèle Exarchopoulos ve Javier Bardem paylaşıyor.


Bu filmi izlerken ne oyunculuklara ne de detaylara sakın dikkat etmeyin. 
Yok bu oyuncu çok iyi oynamış ya da kötü oynamış diye de sakın izlemeyin. 
Ya da film iki kişi arasındaki aşktan başka birşey den bahsetmiyor diye de izlemeyin. 
Ya da film çok şiddet içeriyor gerçek konusundan sapıyor diye de izlemeyin. 
Filmi izlerken sadece insanlığa yapılan zulüm ve onun sonuçlarını düşünün. 
Ve dünyanın daha yaşanılır olması için neler yapılması gerektiğine dikkat edin. 

29 Kasım 2016 Salı

AŞK mı SEVGİ mi?


Her şey, o gün beraber otururken oradan buradan konuşurken oldu. Çünkü bu konuşmadan sonra ne Ayaz’ın ne de Yağmur’un hayatı aynı şekilde devam edecekti. Ama bundan ne Ayaz ne de Yağmur haberdardı. Zaten haberleri olsaydı, o günü yaşamak istemezlerdi. Fakat yıllar sonra sorsaydınız, o günün en mutlu günleri olduklarını söyleyecekti Ayaz. Aynısı Yağmur içinde geçerli miydi? Orası tartışılır.  
Aslında o günün diğer günlerden farkı yok gibi. Bunu anlamaları işten eve gittiklerinde hissettiklerinde saklıydı. O akşam nerede ise 2 saat öylesine konuştular. Ne mi konuştular telefon kapandıktan sonra ikisinin de hatırlamadığı sıradan şeylerdi.
Peki, hikâyedeki kahramanlarımıza göz atalım.

Ayaz; Yağmur’la tanışmadan önce bütün aşklarını sadece ama sadece hayallerinde yaşayıp, bazı aşklardan kendisinin bile haberi olmayacak kadar hayalperesttir.  Ama kendisine sorsan, her gün başka bir sevgili ile dışarılarda dolaşıp hayatını yaşayan, akşamları da hiç ama hiç yalnız kalmayan, o gün beraber olduğu sevgilisiyle; bazı akşamlar sabaha kadar sevişip, bazı akşamlar ise yalnızca birbirlerine sarılıp, birbirlerine sevgi sözcüklerini fısıldayarak geceyi geçirirlerdi. Bu hayalperest adam, kafasındaki aşklardan kurtulup gerçek bir aşka yelken açarken, başlar da çokta sıradan bir hayat yaşadığını, çünkü bundan önceki hayatı da aynı şekilde olduğundan çokta zorlanmadı. Bazen aslında bu yaşadığı durumun gerçek olmadığını anlar. Lakin yanındaki gerçek ve Ayaz buna alışmakta zorlandığından dolayı, Yağmur’u zor günler beklemektedir. Bunu anladığı zaman ise iş işten geçmiştir. Çünkü bu adamı gerçekten sevdiğini düşünür. Yani başka bir deyişle, halk arasında kime sorsanız, farklı bir şekil de tarif ettiği Aşıktı.

29 Mayıs 2015 Cuma

AŞK


Aşk mihel aşk! Aşk'tan önce Aşk'tan sonra... Aşk yeryüzündeki en eski, en dirençli gelenektir. Aşk dışlanır ama dışlayamaz. Aşk incir ama karıncayı bile incitemez. Aşık olunca anlarsın...
Yüreğin bir kadife keseye dönüşür, içinde bir sırma bir yumak; sen bu yufka gönülle kimselere kıyamazsın.
Yaşayan ve yaşamış aşıkların safına katılırsın. Korkma !
Aşktan yok olunca zahiri tarifler, zihindeki kategoriler buhar olur uçar.
O noktadan itibaren 'BEN' diye bir şey kalmaz. Tüm benliğin olur koca bir sıfır. Orada ne şeriat kalır, ne tarikat, ne marifet. Sadece ve sadece hakikat.... ( AŞK )


Tek Kanatlı Kuş

Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...