Ateistler Hristiyanlığın hayatta kalmasından kapitalizmi sorumlu tutmaktadırlar. Fakat Papa'nın genelgeleri dinsizliğin ve günümüz insanının günahının yayılmasından dolayı kapitalizmi suçlamaktadır; Protestan kiliseler ve mezhepler de kapitalist açgözlülüğü suçlamada daha aşağı kalmaktadır.
Barış taraftarları savaşları kapitalist emperyalizmin bir sonucu olarak görmektedirler. Nerede ise tüm insanlar yoksulluğun kapitalizmin bir sonucu olduğunda hemfikirdir. Sonuçta kapitalizmi tamamen lanetlemeyen pek az insan bulunduğu gerçeği ortada durmaktadır. ( Ludwig von Mises )
Şimdi Türkiye'de herkesin lanetlediği ve başındakilerin kendi pisliklerini örtmek için millete sorumlu olarak sundukları yeni günah keçisi PARALEL yapıdır.
Nerede bir bir aksillik varsa bunu sebebi paraleldir.
Öyle ki Danıştay saldırısı yapıp Danıştay da birini öldürüp dört üyeyi yaralayan suçunu kabul eden kişi bile bu olayı paralele bağlayıp serbest kalabiliyor.
Malatya'da Zirve yayınevinde 3 kişi boğazları kesilerek katledildiler.
Bunu yapan kişi Üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan kişi, tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.Suçunu kabul etti ama bu vahşeti yapanlar bile olayı paralele bağlayıp serbest bırakıldılar.
En son yine pisliklerini kapatmak isteyen ülkenin başındaki adam istanbulun fethinin yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmed'in bile paralel yapı ile mücadele ettiğini söyleyip ülkenin bunlardan kurtulması için kalabalıklardan oy istedi.
Kısacası ülkede her kötü şeyin tek sorumlusu paralel yapıdır. Ülkeyi yöneten kişiler kendi pisliklerini örtmek için kendilerine örnek aldıkları Hitlerin de dediği gibi halka küçük yalanlar söylerseniz size inanmazlar o yüzden halka büyük yalanlar söyleyip bu yalanları sık sık dile getirin ki size inansınlar.
Ne dersiniz, yalanlarla yaşayanlar kendi yalanlarının farkına varırlar mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder