30 Haziran 2017 Cuma

Mutlu olmanın kolaylığı

                    
Uzun bir aradan sonra çocukluk ve gençliğinizin çoğunu geçirdiğiniz yere döndüğünüzde herşeyi eskisi gibi bulacağınızı umarsınız.
Ama herşeyin değiştiğini gördüğünüzde içiniz cız eder.
En çokta çok sevdiğiniz ve onsuz oraya hayal edemeyeceğiniz sevdiğiniz insanın aranızdan olmaması sizi nasıl derinden etkilediğini düşünün.
Onun anılarını düşündükçe her an sizi tekrar çağıracağı demli bir çayla beraber sohbet edeceğini beklersiniz.
Ama o beklediğiniz artık çok uzaklarda ve yavaş yavaş sevdiklerinizin aranızdan ayrıldığını görürsünüz.
Bu acı sizi yaralasa da o gerçeği değiştiremez ve bu gerçekle yaşamak zorunda kalırsınız.
O sevdiğiniz insanın hatıralarına gözünüz ne zaman ilişirse, dokunsalar ağlayacak kadar duygulanırsınız lakin böyle zamanlarda genelde kimse size o fırsatı vermez.
Siz o duygulu halde tek başınıza kalırsınız.


11 Haziran 2017 Pazar

Eğitim ve Sıradanlık


Çocuğun kendi ayırt etme melekelerini geliştirmek ve ona kendi kendisine düşünmeyi ve değerlendirmeyi öğretmek yerine öğretmen, onun bütün enerjisini, zihnini başka insanların hazır düşünceleriyle tıka basa doldurmak için kullanmaktadır.

Genel fikirlerin yanlış uygulanmasından kaynaklanan hayata dair yanlış görüşlerin, sonradan uzun yılların tecrübesiyle düzeltilmesi gerekmektedir ve nadiren tamamen düzeltilebilmektedir.
Eğitim görmemiş insanlar arasında sıkça görülen sağlam sağduyu sahibi insanlara okumuşlar arasında bu kadar az rastlanmasının sebebi işte budur.

Alışılmış usül, kendilerine ait bir kaç özel gözlemde bile bulunmaların fırsat verilmeden çocukların zihnine kavramları ve kanaatleri, kelimenin tam anlamında, önyargıları kazımaktır.
Böylelikle fikirlerinin, olması gerektiği gibi, kendi hayat tecrübesinden oluşmasına izin vermek yerine, kendisine hazır verilmiş olan fikirler aracılığıyla dünyaya bakmaya ve tecrübe edinmeye başlar.

İnsan kendi başına dünyaya bakarken birçok şey görür ve bunları birçok farklı yönden görür; dolayısıyla sezgiyle kavrayış gücüne dayalı bu öğrenim yöntemi herşey hakkında soyut kavramlara başvuran ve aceleci genellemelerde bulunan yöntem kadar yetersiz ya da aceleci değildir; bu yüzden tecrübenin önyargılı fikirleri düzeltmesi uzun bir zaman alacaktır veya belki hiçbir zaman bu işi başaramayacaktır.

Pazar karalaması


Fevkalede seyrek rastlanan ve sıradışı olan insanlar eşyanın ve dünyanın asli unsurunu ve dolayısıyla en yüksek hakikatleri kavrayacak ve bir ölçüde onları yeniden canlandırabilecek bir konumdadırlar, ki onların gerçek ciddiyeti-vakarı şahsi ve pratik olanda değil, fakat nesnel ve teorik olanda bulunur.

Sıradan insan genellikle uygun koşullar içerisinde yaşar, halbuki deha çoğu kez kötü şartlar içerisinde sefil ve perişan halde yaşar.
Çünkü o kendi kişisel mutluluk ve refahını kişisel amaca feda eder. Onun böyle yapmasının nedeni başka türlüsünü düşünmemesidir.

Sıradan olanlar tam tersine hareket ederler, işte bu yüzden onlar hep sıradan kalmaya devam ederler.
Farklı düşünen diğeri ise bu sebeplerden dolayı vücuda getirdiği eserler bütün çağları kapsar. Ama onun tanınması genellikle sonraki kuşaklarla başlar.
Sıradan insan ise, kendi zamanları için yaşayıp kendi zamanları ile birlikte ölürler.

28 Mayıs 2017 Pazar

Deha ve Sıradanlık





Kim ki çağdaşlarının takdirini kazanmayı, övgüsüne mazhar olmayı arzu eder, adımlarını onların adımlarına uydurmalıdır.

Ama bunu yaparak büyük eser meydana getirmek beyhude bir çabadır. Her kim ki büyük eser meydana getirmek istiyorsa, gözlerini gelecek nesillere çevirmelidir. Ve bu eserlerini gelecek kuşaklara hazırlamalıdır.

Bıkıp usanmadan her gün çalışmalarına devam edecek, kendini geliştirmek için daha çok okuyacak, düşünecek, yazacak ve okuyup yazdıklarının daha mükemmel olması için etrafı ile paylaşıp yorumlayacak ve buna göre eserine yön vermeye devam edecektir.

Bu ortaya çıkardığı eserleri zaman ile anlaşılıp gereken değeri alacaktır. Bu yüzden sıradan insanın payına düşen, ödül, itibar ve iltifat beklentisi içinde bulunmak ve herşeyi gelecek kuşaklar için yapmış olan dehanınkinden fazla değildir.





19 Mayıs 2017 Cuma

Farkındalık Üzerine


Bitkilerin hayatı sadece varoluş çemberin içinde varolur, dolayısıyla onların zevki bütünüyle algısız, ilgisiz bir hoşlanmadır.

Bunu takip eden hayvanlarla birlikte bilgi, bitkilerden farklı olarak gün yüzüne çıkar. Ama bu da sadece dürtülerle sınırlı kalır. Yani hayvanlarda bitkilerden farklı olarak dürtülerle hayatlarına devam ederler.

Hayvanlar, sadece varoldukları anın zevkini çıkarır. Herhangi bir bilme veya geleceği düşünme gibi bir sorunları yoktur. Bulundukları an onların hayatını dolduran ve onları memnun eden onu anı yaşarlar. Ve bu zamanlarını büyük bir tembellik içerisinde geçirirler.

Hayvanlar hayatlarını bu sıkıcı anlarında yapacakları bir şeyleri olmadığı için ya oyun oynarlar ya da o an orada kendileri ile ilgilenenlere şaşkın şaşkın bakarak kendilerince eğlenirler.

7 Mayıs 2017 Pazar

Gerçeğin İki Yüzü (The Last Face)




Yetenekli ve çekici bir doktor Afrika'nın çatışma bölgelerinden birinde görevini sürdürmektedir ve bu esnada aynı bölgede çalışan birine aşık olur. Aşk ikisi için de başlamış olsa da aşkı ile son derece tehlikeli olan ve ciddi mesai isteyen işini dengede tutmak bir hayli güç olacaktır. Savaş yıkıntıları arasındaki Liberya'da, onları çevreleyen çatışmanın en iyi nasıl çözülebileceği üzerine ortak bir tutkuyla savaşan Miguel ve Wren, ilişkilerini olağanüstü zor koşullarda canlı tutmanın bir yolunu bulmalılardır.
Erin Dignam'ın senaryosunu yazıp ünlü aktör Sean Penn'in yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Charlize Theron, Adèle Exarchopoulos ve Javier Bardem paylaşıyor.


Bu filmi izlerken ne oyunculuklara ne de detaylara sakın dikkat etmeyin. 
Yok bu oyuncu çok iyi oynamış ya da kötü oynamış diye de sakın izlemeyin. 
Ya da film iki kişi arasındaki aşktan başka birşey den bahsetmiyor diye de izlemeyin. 
Ya da film çok şiddet içeriyor gerçek konusundan sapıyor diye de izlemeyin. 
Filmi izlerken sadece insanlığa yapılan zulüm ve onun sonuçlarını düşünün. 
Ve dünyanın daha yaşanılır olması için neler yapılması gerektiğine dikkat edin. 

4 Mayıs 2017 Perşembe

Ey sevgili



Seni tanımadan önce oyunculuk, hayatımın tek gerçeğiydi. Yalnızca tiyatrodayken yaşıyordum. Bütün her şeyin gerçek olduğunu düşüyordum. Bir gece Hippolyta, bir başka gece Helena oluyordum. Beatrice'in sevinci benim sevincimdi, Cordelia'nın acısı benim acım. Hepsine ayrı ayrı inanıyordum.
Benin'le birlikte oynayan insanlar bana Tanrı imiş gibi görünüyorlardı.
Benim dünyam tiyatro salonlarının dekorlarından oluşuyordu. Gölgelerden başka bir şey tanımıyordum, onlar bana gerçekmiş gibi geliyorlardı.

Ta ki sen benim hayatıma girene kadar. Sen geldikten sonra ey sevgili ruhumu hapishanelerden kurtardın. Gerçek hayatın ne olduğunu seninle tanımaya başladım.
Önceki hayatım hep hayali ve gölgelerden oluşuyordu.
Seni tanıyana kadar hayata karşı hep rol yapmışım, seni tanıdıktan sonra ise gerçeğin ne olduğunu ve neye benzediğini gördüm.

Tek Kanatlı Kuş

Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...