29 Ekim 2017 Pazar

Hayaller ve Hayatlar

Daha doğarken ne kadar şanssız olduğu belliydi.
Doğarken babası askerdi.
Çok sıcak bir yaz günü dünyaya gözlerini açtı.

Köydeki işler bir yana hastalık ve onun yanında sevgisisizlik belki de tüm hayatını ve geleceğini aslında ne kadar zor ve yalnız geçeceğinin işareti gibiydi.

Annesi hem annelik hem de babalık yapmak zorunda idi.
Bu yüzden de hem çalışmak hem de çocuğa bakmak zorunda idi.

Bu yüzden de daha çocukken bütün hayatı boyunca özlemini çekeceği sevgisizliğe aç bir şekilde büyümek zorunda kaldı.

Bu sevgisizliğin  hayatını bu denli etkileyeceğini kimse tahmin etmiyordu.
Ama hayat böyle bişey. Bişeyler eksik oldu mu yapmak istediğiniz şeyi tam olarak yapmak imkansızlaşır.




Daha bir kaç aylık iken o kadar kötü bir hastalık geçirdi ki, doktorun daha fazla çocuğa eziyet olmaması için köyden şehre gelmemeleri için annesini uyardı.

Doktordan dönüşte hastalığı o kadar ilerledi ki, bir ara nefes bile alamadığını düşünerek, nenesi ellerini yıkayıp çocuğu yavaş yavaş yıkamaya başladı.

Ama çocuğun pes etmeye niyeti yoktu. Ve yeniden nefes alıp vermeye başlayıp hayata tekrar merhaba dedi.

Çocuk bilseydi kendisini bu kadar zor bir hayatın beklediğini, belki de o gün pes edip hayata gözlerini yumardı.

Daha küçükken herkesten farklı kocaman hayalleri vardı.
Tabii ki zaman geçtikçe yani kendisi fiziksel olarak büyüdükçe hayalleri de negatif yönde ilerledi.

Bunu küçükken düşünse idi belki de bu kadar büyük hayaller kurup, bu kadar hayal kırıklıklarına uğramazdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tek Kanatlı Kuş

Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...