23 Mart 2016 Çarşamba

Platonik Aşk

     Okula başlamak için sabırsızlanıyordu. Çünkü sokakların ona göre olmadığını biliyordu. Ve okulda onu bekleyen yeni bir hayat olduğunu hayal ediyordu. Ama sadece hayal ediyordu çünkü sadece kendisiyle konuşabiliyordu. Bu da onun hayal gücünün her geçen gün gelişmesini sağlarken kendisine güvenini kaybetmesine neden oluyordu.
   
    Okula heyecanla başladı. Zaman'la utangaçlığının azalacağını düşünüyordu. Lakin tek bakışı ile hayatını renklendiren ve onu bambaşka dünyalara götüren güzel kız onun ancak hayal dünyasında beraber oturup konuştuğu biri oldu. Hayal kurmaktan başka bişey yapsaydı belki de hayatı çok farklı olabilirdi. Ama o bunu hiç düşünmedi ve karşılıksız sevmeye devam etti. Ne zaman kızı görse ya kaçar ya da kıpkırmızı olup terlerdi ve hiçbişey söylemeden öylece kalırdı. Öyle bir aşkla seviyordu ki sevdiğini kimseler ona kötü bir söz söylemesin diye sadece hayallerinde onunla beraber olurdu.

15 Mart 2016 Salı

  İşsizin 24 saati, sabah, öğle, ikindi, akşam, gece, gece yarısı diye birinden ötekine  hissedilmeden geçilen altı parçaya bölünmez. İşsizin 24 saati birbirinden bıçakla ayrılmış üç dünyadır.
  Sabah: evden çıkarken, hava yağmurlu, kapalı, karlı da olsa işsiz için aydınlık bir dünya vardır.
  Akşam: Evin kapısından girerken dışarda güneş, renkler, ışıklar, şarkılar içinde rahat ve bahtiyar batsa bile batsa da, işsizin bu ikinci dünyası karanlıktır, rüzgarlıdır, yağmurdur.
  Ve gece: İşsizin bu üçüncü dünyası, içinde tek söz konuşulmayan bir dilsizler memleketidir.
 
   Talihi yar olmayanlar, çevrelerini suçlarlar. Acı çekenlere merhamet duymaları bundandır. Aşağı yukarı şöyle düşünürler; ben mutsuzum, kabahat toplumun, falanca da mutsuz, demekki o da toplumun kurbanı!
     İktisadi durumu pek iyi olmayanlar düzenim bozukluğuna inanırlar. Demek ki hırsızların, katillerin suçları da bozuk düzenin ürünü. Onlar da şefkat ve merhamet merhamete ve layık birer kardeş. Toplum içinde hak ettikleri yeri alamadıklarına inanan aydınlar ise, zenginleri, yüksek rütbeli subayları, devlet büyüklerini kıskanırlar. Demek ki fakirleri, suçluları kötülüğe iten bu imtiyazlı zümredir. Bugünün insanı, hümanitarizm  yüzünden, toplumun 'ferdi' feda etmektedir.

Cemil Meriç

14 Mart 2016 Pazartesi

Dicle'nin Yakarışı

    Yazılı anlatı hazırdır ve önümüzdedir, onu okur, çalışır, öğrenir ve hafızanıza kaydedersiniz.
Sözlü anlatı ise yoktur, onu siz hafızanızda çıkarır, yaratır, hayat verir, ağzınızdan çıkan sesinizin yardımıyla, özgün bir makamla onu karşınızdakilere aktarırsınız, tıpkı şuanda benim yaptığım gibi.


11 Mart 2016 Cuma

Toplum sözleşmesi

İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.
İnsanın ilk uyacağı yasa, varlığını korumak; yapacağı ilk şey de, kendine  borçlu olduğum özeni göstermektir. insan kendini bilecek çağa gelir gelmez, nefsinin kurmaya yarayan araçlara değer biçmede tek söz sahibi olduğu için, sonunda kendi kendisinin efendisi olur.

 Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil bir zorunluk; olsa olsa bir sakıntı işidir. Güç hak yaratmaz ve insan ancak haklı güce boyun eğmelidir.

 Savaş insanın insanla değil devletin devletle olan bir ilişkisidir ve bu ilişkide tekler birbirlerine yalnız rastgele düşmandırlar,  İnsan ve yurttaş olarak değil,asker olarak; yurdun üyeleri olarak değil, koruyucuları olarak. Son olarak, devletin düşmanı insanları değil, yine başka devletlerdir; çünkü özleri birbirinden ayrı olan bir şeyler arasında hiçbir gerçek ilişki kurulamaz.

6 Ağustos 2015 Perşembe

Memleketimde insan manzaraları

Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz tekerlek ölülerine...
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz,

Memleketimden insan manzaraları



Bakıyorum yukarıya:
Bir denizaltı gemisi görüyorum, 
Yukarda, çok yukarda, başımın üzerinde, 
yüzüyor elli metre derinde, 
balık gibi efendim, 
zırhının ve suyun içinde balık gibi kapalı ve ketûm.
Orası camgöbeği aydınlık.
Orda efendim, 
orda yeşil yeşil, 
orda ışıl ışıl, 
orda yıldız yıldız yanıyor milyonlarla mum, 
Orda, ey demir çarıklı ruhum,

Tek Kanatlı Kuş

Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...