30 Ocak 2018 Salı

İnsan




İnsan, en çok ihanete uğradığında mı üzülür?
Yoksa, ihanete uğradığı kişiler ile yüzleştiğinde mi?
Yüzleştiği kişilerin hayatı alt üst olurken, kendisi mutlu oluyor ise ihanete uğradığı kişilerden farkı kalmaz.

Kaybetmek ile kazanmak arasında, delilik ile dahiliği ayıran çizgi gibi bir çizgi vardır.
Bu çizgi hayatımızın geri kalanını belirler.
Gelecek hep bu kaybetme ile kazanma arasındaki ince çizgi arasında gidip gelir.

Aslında hayat, hep kazanma ile kaybetme arasında sıkışmasaydı daha iyi bir hayat ve güzel bir ömür sürebilirdik.
İnsan, hayatta mutlu olmak için neden hep daha fazla kazanmak ve kazanamadığı zaman da neden hep mutsuz olur ki?
Mutlu olmak için, elindekiyle yetin. Bu şekilde daha az yorul.
Geri kalanını başkası kazansın ve bu şekilde hayat paylaşılarak daha mutlu bir nesil yetişmiş olur.

Mutluluk, aslında gözümüzde büyüttüğümüz kadar zor bişey değil.
Sadece mutlu olmayı  beceremediğimiz için mutlu olmayı bilmiyoruz.
Mutluluğu uzaklarda aramak yerine kendimize baksak mutlu olmayı becerebiliriz.

27 Ocak 2018 Cumartesi

Yalnızlık




insan, kalabalıklar arasındaki yalnızlığını, bazen bir deniz kenarında sonsuz, maviliklere dalarak, düşünerek, hayata karşı kaybettiği savaşı düşünerek, yapamadıklarını, bundan sonra yapacaklarını, yapmak için nereden başlayacağını düşünür.

 ama bu düşünceler, oradan ayrıldıktan sonra, sanki tm bunları düşünen o değilmiş gibi, bütün bu duyguları bir tarafa bırakarak, hayata kaldığı yerden devam eder.

çünkü, kaybetmek yeniden başlamak için bir başlangıçtır. yalnız bu başlangıç çoğu kişi için hiç bir zaman gelmez.

insan, kaybettikçe daha güçlü geri döner diyorlar, ama insan kaybettikçe, aslında tükenmenin eşiğine geldiği için, dışarıdan bakanlar onun daha güçlü olduğunu düşünür.

Tek Kanatlı Kuş

Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...