30 Mayıs 2015 Cumartesi

HAYAT

  


 İnsanoğlu neden sürekli bir şeyler öğrenmek veya geliştirmek ister. Acaba sadece merak mı yoksa bu dünyada var olduğunu ispat etmek için mi? 
   Ya bu dünyaya sadece yemek-içmek-eğlenmekten başka bir şey düşünmeyenler için ne demeli. Hiçbir şey merak etmeyen sadece gününü gün edenler yukarıda bahsettiğim öğrenme veya isim için neden bir şeyler yapmak istemez, yoksa o bu dünyada var olup olmadığını veya gelip geçici bir yer için bu tür şeylere zaman mı ayırmak istemiyor. Bu tür düşünceler insanoğlunun her zaman aklında olup ama hiçbir zaman tam cevabını veremeyeceği sorular olarak kalmaya ve her kuşak tekrarlanacak sorular zinciri olarak sürüp gidecektir. 
 

YAĞMUR

 
   

  Aşk izlemekle kamil olmaz. Aşk dediğin, içinde yüzmekle olur. Aşk dediğin, kıştan gelen bahar gibidir. Baharda yağan yağmur gibi... Toprağın üstüne düşen her damlası tane tane huzur, tane tane huşu getirir. Toprak yumuşacık, hava şefkatli, gökyüzü güler yüzlü oluyor. Buram buram tazelik, buram buram güzellik kokuyor, her yer. Elini toprağa sürsen, elin toprak doluyor. Ayağını toprağa koysan ayağın toprak oluyor. Yağmur o kadar terbiyeli yağıyor ki, dışarı çıkıp ıslanmak istiyorum. Islandıktan sonra o toprak kokusu ile beraber ömür boyu sürmesini istediğim o hoş kokunun beni sarmasını ve beni sana getirmesini istiyorum. Ama şimdi ise artık eskisi gibi yağmur yağdığı zaman o toprak kokusu betonlaşma sevdamızdan dolayı gelmediği gibi senide bana getirmekten uzak kalıyor. Eskiden her yağmur yağdığı zaman sana olan sevgimde artarken şimdi o sevgi sadece mazide bir yara olarak uzaklardan beni izliyor. 







29 Mayıs 2015 Cuma

AŞK


Aşk mihel aşk! Aşk'tan önce Aşk'tan sonra... Aşk yeryüzündeki en eski, en dirençli gelenektir. Aşk dışlanır ama dışlayamaz. Aşk incir ama karıncayı bile incitemez. Aşık olunca anlarsın...
Yüreğin bir kadife keseye dönüşür, içinde bir sırma bir yumak; sen bu yufka gönülle kimselere kıyamazsın.
Yaşayan ve yaşamış aşıkların safına katılırsın. Korkma !
Aşktan yok olunca zahiri tarifler, zihindeki kategoriler buhar olur uçar.
O noktadan itibaren 'BEN' diye bir şey kalmaz. Tüm benliğin olur koca bir sıfır. Orada ne şeriat kalır, ne tarikat, ne marifet. Sadece ve sadece hakikat.... ( AŞK )


20 Mayıs 2015 Çarşamba

20.05.2015

     İsyan, insanlar arasında bir dostluk bağının ortaya koyduğu bilgidir, bu bilgi bir ölçüde ben ile başkasını sırdaş haline getirir.
     İsyan gerek fertte, gerekse onun ihtirasında kainatın ve kendisinin hiçliği ortaya koyan küçümsemedir; isyan, aşk içinde sonsuza atılarak bedenini ve ruhunu hiçe sayarcasına ıstıraba adanan harekettir. ( NURETTİN TOPÇU )

    Evet özelikte doğuda isyan derken herkesin anladığı şey müslüman bir ülkeden nasıl isyandan bahsedilebilir. Müslüman yani islam dinine mensup bir kişi nasıl olurda isyandan bahseder. Bundan bahsedenlerde genelde ya devleti yöneten kesim ya da devletin başındaki kişileri kutsayan kesimdir. Ama şunu unutmamak lazım kesinlikle devlet kutsal değildir sadece baştakilerin herşeyi kendilerinin yapabilmeleri için milletinde kendilerini asla eleştirmemesini ve herşeyi rahat yapmalarını sağlamak için en ufak bir eleştiride bunlar bizi devirmek için yapıyorlar yok efendim sizin seçmiş olduğunuz iradeyi yok sayıp devrim yapmak istiyorlar deyip kendilerini sağlama alıp bu şekilde halkı uyutmakta bahir olanlar en ufak bir eleştiride eleştiri yapan veya yapanları hain ilan edip halk yoksulluk içinde kıvranırken kendileri saraylarında keyiflerine bakarlar.

19 Mayıs 2015 Salı

Zamanı okumak

   
Bir çağda, bir kültürde ve toplumda, ne zaman ön yargı, adaletsizlik, baskıya dayalı kör ve gerekçesiz nefretin bir azınlık grubuna yöneldiğine şahit olursanız, bu ezilmeden bir kazanç sağlayacak olan bir çete arayın; bu somut kurbanların ezilmesinden bir çıkarı olanları arayın. Her zaman ezilen azınlığın, kendi amaçlarının ne olduğunu bilinmesini istemeyen başka bir azınlık için günah keçisi olarak kullanıldığını göreceksiniz. Bir ülkeyi köleleştirmek peşinde olan bir hareket, her diktatörlük veya her potansiyel diktatörlük, ülkenin sıkıntıları için suçlayacağı bir diktatörlük yetkileri talep etmesinin bir gerekçesi olarak kullanabileceği bir günah keçisi olarak bir azınlığa ihtiyaç duyar. Sovyet Rusya'da günah keçisi burjuvalardı, Nazi Almanya'sında Yahudi halkı idi, Amerika'da iş adamlarıdır. ( AYN RAND )

1 Mayıs 2015 Cuma

İletişimin önemi ve insanı değerler

İnsanlar arasındaki tek iletişim yolu akıldır. ve objektif olarak algılanabilir. Bu realite insanların tek referansıdır; bunlar ahlakta devre dışı bırakıldıklarında insanların birbirleri ile anlaşmalarının tek yolu güç kullanımı olur. ( AYN RAND )

Evet şimdiki saray ve yardakçılarının kimse ile iletişim kuramamasının nedeni akıllarını değilde sadece saraydan gelen direktiflere göre hareket etmesinden kaynaklanıyor. O yüzden de kendileri ile iletişim kurmak isteyenlere ya hakaret ediyorlar ya da güç kullanıyorlar evet akıl kullanılmadığı zaman insanlar birbirleri ile ancak şiddet yolu ile iletişim kurarlar.

Kişinin aklını teslim etmesi pahasına kabul etmeye zorlandığı değer, herhangi bir kişi için değer değildir. Kuvvet kullanarak akılsız kalan kişi ne muhakeme edebilir, ne tercihte bulunabilir ve ne de değer biçebilir. Kuvvet aracılığıyla üstünlük elde etme girişimi, bir kişiye gözlerini kör etmesi karşılığında bir resim galerisi verme girişimi gibidir. Bir insanın hayatı, ihtiyaçları amaçları ve bilgisi değerler var olamaz. ( AYN RAND )

Bizim ülkemizdeki yandaş medya ve sarayın yardakçıları hiç inanmadıkları ve yalan olduğunu bile bile her gün yalan haber vermeye devam ediyorlar ve kendi akıllarını değilde kendilerine para verenin aklı ile hareket ettikçe ne insanı insan eden değerlerini savunabilirler nede savunacakları bir değerleri olur.


TARİH



   

           Ne mazinin tarihini görmezlikten gelebiliriz, ne de geleceği inşa etmek elimizdedir. Bazıları saatin yelkovanı ile oynayarak zamanın akışını hızlandıracaklarını sanıyorlar. Yanlış. Umumiyetle benim olaylar üzerinde büyük bir etki olduğu söylenir. Oysa ben sadece olaylara dayandım. Tarihi inşa ettiğim kimin aklına gelebilir? Gerçi sizlerle el ele vererek bütün dünyaya karşı koyabiliriz, ama tarihi inşa etmek haddimiz değildir. Yapacağımız şey; tarihin oluşumunu izlemekten ibaret. Lambanın altına koyarak meyveyi olgunlaştıramayız. Hem meyveyi koparmak neye yarar.
Olgunlaşmasını önlemeye ve çürütmeye değil mi?  

                                                       ( BİSMARK )

Tarihte, insanlığa en büyük zararı, büyük idealler uğruna yola çıkıp, kendileri dışındaki her şeyi yok hükmünde görenler vermiştir. Veya büyük icatlar peşinde koşanlar, yaptıkları şeylerin sonucunu düşünmeyenler vermiştir.

Tek Kanatlı Kuş

Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...