Hepimiz korkudan geberiyoruz zaten! Bize kumanda edenler de
bu korkudan yararlanıp bizi daha fazla korkutuyorlar. Boğazımızı sıkanlara;
gözlerimizi kapatanlara göstermeliyiz ki, biz her şeyi görüyoruz, ne aptalız,
ne de yalnızca yemek değil, yaşamak istiyoruz, yaşamaya layık yaratıklar olarak
yaşamak! Düşmanlarımıza şunu göstermeliyiz ki, bize empoze ettikleri forsa
yaşantısı, akıl yoluyla onlarla boy ölçülmemize, hatta onlardan daha üstün
olmamıza mani olamaz.
Dövüşme zamanı gelince tırnak temizlemekle vakit geçirilmez.
Bizim için milletler arasında ayrı gayrı yok. Sadece arkadaşlar var, veya
kardeşlik istemeyen düşmanlar. Dünyaya gönül gözüyle bakıp ne kadar kalabalık
ve güçlü olduğumuzu görünce insan öylesine seviniyor ki, içi ferahlıyor! Bir
Fransız, bir Alman, bir İtalyan için de durum aynı. Hayatı anladılarsa eğer,
onlarda aynı biçimde sevinç duyarlar. Hepimiz aynı ananın, aynı düşüncenin,
bütün insanların kardeşliği fikrinin evlatlarıyız. Bu düşünce bizi ısıtır,
adaletin göklerinde parlayan bir güneştir o, ve bu gökler emekçinin kalbinde
yatar. Ne millet olursa olsun, adı ne olursa olsun fark etmez.
Yeryüzünde küçük
düşürülmemiş, hakarete uğramamış kimse var mı? Beni o kadar küçük
düşürmüşlerdir ki, artık kızmıyorum. Ne yapacaksın, insanlar başka türlü
davranmıyorlar işte. İnsan her şeye incinirse iş göremez, üzerinde durmakla
vakit kaybeder. Hayat bu. Eskiden, insanlara kızdığım olurdu. Sonra düşündüm,
gördüm ki kızmaya değmiyor. Herkes komşusundan dayak yemekten korkuyor. Onun
için ondan önce davranıp ilk darbeyi kendisi vurmakta acele ediyor. Hayat
böyle.
Bana mutluluğu verirlerse eğer geri çevirmem, ama kendimde
dilemem mutluluğu…
Gerçek yuvarlanacak yer arıyor halkın içinde, ateştir o,
gerçeğe tahammül edemeyenler yanacak o ateşte. Gerçek sizin için en iyi dost,
onlar için baş düşman. Onun için gizliyorlar gerçeği. Gerçeği yumruklarla
öldüremezsin.
Gün gelecek, kartallar serbestçe havalanacak, halk
kurtulacak.
Aile hayatı devrimcinin enerjisini eksiltir, daima eksiktir.
Çoluk çocuğa karışırsın, geçim sıkıntısı olur, ekmeğini kazanmak için çok
çalışmak zorunda kalırsın… Oysa devrimci sürekli olarak enerjisini her yönde
geliştirmelidir. Bu, zaman ister. Biz, hep önden gitmeliyiz, çünkü biz, tarihin
zorlamasıyla, eski dünyanın yerine yeni bir hayat kuracak olan kimseleriz. Eğer
geride kalırsak, yorgun düşersek, eğer küçük bir başarının yakın ihtimaline
kendimizi kaptırırsak, kötü olur, neredeyse ihanet olur. İnancımızdan taviz
vermeden ayak uydurabileceğimiz hiç kimse yoktur. Ve hiç unutmamalıyız ki
işimiz ufak tefek başarılar elde etmek değil, tam zafere ulaşmaktır.
MAKSİM
GORKİ / ANA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder