3 Nisan 2016 Pazar

Şarkiyatçılık

    Şarklı zihniyet kesinlikten nefret eder. Avrupalının akıl yürütmesi sağlamdır; olguları açıklarken, belirsizlikten kaçınır; mantık dersi almamış olabilir, ama doğuştan mantıkçıdır. Doğası gereği kuşkucudur, bir önermenin doğruluğunu kabul etmezden önce kanıt ister, eğitimli zekası bir mekanizmanın parçası gibi işler.

    Öte yandan şarklının aklı pitoreks sokaklarına benzer, simetriden yoksundur. Akıl yürütmesi baştan savma betimlerle doludur. Çoğu zaman, doğruluğunu  kabul edebirlikleri en yalın öncüllerden, en açık çıkarım yapmayı beceremezler.

1 Nisan 2016 Cuma

Şarkiyatçılık

  Başlangıç,her bir tasarı için, söylenecekleri olanaklı kılacak biçimde üretilmelidir.
Batılı uluslar, tarihte ortaya çıkar çıkmaz, kendilerine özgü erdemleri edinip, kendi kendini yönetme yetilerinin ilk ilkelerini sergilediler.

30 Mart 2016 Çarşamba

Muhteşem bir manzara ve yaşattikları

 
Üsküdar sahilde, fotoğraf çekenleri görünce aklıma sen geldin. Nedeni ise fotoğrafçılar güzel bir kare yakalamak için adeta saniyelerle yarışıyorlardı. Tam Güneş'in batmasına ramak kala meydana gelen o muhteşem atmosfer çekilmek için bütün cazibesiyle İstanbullulara gülümsüyordu. Tıpkı seninde bütün bakışları üzerine çekmen için yaptığın şirinlikler aklıma takıldı.
 

24 Mart 2016 Perşembe

Tiran ve despot

  Tiran, halk dilinde hakka ve yasalara aldırış etmeksizin zorbaca yöneten krala denir. Açık ve kesin  anlamındaysa, tiran haksız olarak krallık gücünü eline geçiren bir kişidir.

  Krallık gücünü zorla ele geçirene tiran, egemen gücü zorbalık ve düzenle kendine mal edene de  despot denir. Tiran, yasalara göre yönetme hakkını yasalara aykırı olarak kendine mal eden kimsedir. Despot ise, kendini yasaların üstünü çıkaran kişidir. Demek ki tiran despot olabilir, despot ise her zaman tirandır. ( J.J.Rousseau )

23 Mart 2016 Çarşamba

Platonik Aşk

     Okula başlamak için sabırsızlanıyordu. Çünkü sokakların ona göre olmadığını biliyordu. Ve okulda onu bekleyen yeni bir hayat olduğunu hayal ediyordu. Ama sadece hayal ediyordu çünkü sadece kendisiyle konuşabiliyordu. Bu da onun hayal gücünün her geçen gün gelişmesini sağlarken kendisine güvenini kaybetmesine neden oluyordu.
   
    Okula heyecanla başladı. Zaman'la utangaçlığının azalacağını düşünüyordu. Lakin tek bakışı ile hayatını renklendiren ve onu bambaşka dünyalara götüren güzel kız onun ancak hayal dünyasında beraber oturup konuştuğu biri oldu. Hayal kurmaktan başka bişey yapsaydı belki de hayatı çok farklı olabilirdi. Ama o bunu hiç düşünmedi ve karşılıksız sevmeye devam etti. Ne zaman kızı görse ya kaçar ya da kıpkırmızı olup terlerdi ve hiçbişey söylemeden öylece kalırdı. Öyle bir aşkla seviyordu ki sevdiğini kimseler ona kötü bir söz söylemesin diye sadece hayallerinde onunla beraber olurdu.

15 Mart 2016 Salı

  İşsizin 24 saati, sabah, öğle, ikindi, akşam, gece, gece yarısı diye birinden ötekine  hissedilmeden geçilen altı parçaya bölünmez. İşsizin 24 saati birbirinden bıçakla ayrılmış üç dünyadır.
  Sabah: evden çıkarken, hava yağmurlu, kapalı, karlı da olsa işsiz için aydınlık bir dünya vardır.
  Akşam: Evin kapısından girerken dışarda güneş, renkler, ışıklar, şarkılar içinde rahat ve bahtiyar batsa bile batsa da, işsizin bu ikinci dünyası karanlıktır, rüzgarlıdır, yağmurdur.
  Ve gece: İşsizin bu üçüncü dünyası, içinde tek söz konuşulmayan bir dilsizler memleketidir.
 
   Talihi yar olmayanlar, çevrelerini suçlarlar. Acı çekenlere merhamet duymaları bundandır. Aşağı yukarı şöyle düşünürler; ben mutsuzum, kabahat toplumun, falanca da mutsuz, demekki o da toplumun kurbanı!
     İktisadi durumu pek iyi olmayanlar düzenim bozukluğuna inanırlar. Demek ki hırsızların, katillerin suçları da bozuk düzenin ürünü. Onlar da şefkat ve merhamet merhamete ve layık birer kardeş. Toplum içinde hak ettikleri yeri alamadıklarına inanan aydınlar ise, zenginleri, yüksek rütbeli subayları, devlet büyüklerini kıskanırlar. Demek ki fakirleri, suçluları kötülüğe iten bu imtiyazlı zümredir. Bugünün insanı, hümanitarizm  yüzünden, toplumun 'ferdi' feda etmektedir.

Cemil Meriç

Tek Kanatlı Kuş

Tek Kanatlı Kuş Demir, George Nathan’ın “ Aşk, bir çok kişi tarafından yaşanan, ama çok az kişi tarafından keyifle sürdürülebilen bir duy...